Bir şeyin olmasına, yapmaya direnç gösterdiğinizde ; onun tam tersine de
direnç gösteriyorsunuz.
Her ikisini de çift taraflı serbest bırakmak gerekiyor.
Bu gösterdiğim direnci bırakmak için kendime izin
verebilir miydim, bırakır mıydım? Ne zaman?
- Şimdi!
Bunu yapmamaya gösterdiğim direnci serbest bırakır
mıydım? Ne zaman?
-Şimdi!
Para sahibi olmaya gösterdiğim direnci bırakmak için kendime izin
verebilir miydim, bırakır mıydım?
Ne zaman? -Şimdi!
Para sahibi olmamaya gösterdiğim direnci bırakır mıydım? Ne zaman?
-Şimdi!
Bir deftere iki sütun açın. İlk sütuna yapmam gereken şeyler, ikinci sütuna bununla ilgili hislerim
yazın.
Örneğin;
İşe gitmek / Yorgunluk gibi.
Direnişi fark edip ona izin verdiğin anda, istesen de istemesen de onu
bırakmış olursun.
O durumda olduğumuzu kabul etmek, o hissi gözlemlemek ve buna karşı
koymayıp izin vermek can alıcı noktadır.
Farkedin, karşı koymayın ve buna izin verin!
Kokulara,seslere de direnç gösteririz.
Bazen bazı insanlara da direnç gösteririz. Bu rahatsızlığın sebebi,
onları oldukları gibi kabul etmememizdir.
Bu direncin farkındalığınıza gelmesine izin verin, onu kabul edin ve
sonra sorun.
- Onu bırakabilir miydim?
Bazen de bazı duygulara direnç gösteririz. Öfke, korku gibi.. Bunlara
da kabul verin. Çift taraflı çalışın.
Başarılı olma kaygısında olan insanlar, başarılı olmaya direnç
gösterdiği gibi, başarılı olmamaya da direnç gösteriyorlar.
Altında yatan nedenleri bulmak zorunda değilsiniz.
Direnci bıraktığınızda akan suyun önünü açmak gibi oluyor. Tekrar akışa
geçmiş oluyoruz.
Başımıza gelen şeylerin hepsinin özellikle bir nedeni vardır. Mümkün
olduğunca o nedenlere odaklanalım. Kendimizi bir durumun içinde bulduğumuzda "böyle
bir şey yaşıyorum ve şu anda ne hissediyorum" dediğinizde o hissettiğiniz
duygu, üzerinde çalışmanız gereken konuya da işaret eder.
https://www.youtube.com/watch?v=Is6XJTM2UXY
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder